info@argeron.com.tr +90 (242) 340 33 91

NephroTesT

Kreatinin Yükselmeden Günler Önce Akut Böbrek Hasarını Tespit İmkanı Sağlar

Kreatinin, Nefronların Yaklaşık %50'si İşlevsiz Olana Kadar Böbrek Hasarını Tespit Etmez(1)

ABH ve KBH'nın mevcut tanısı, böbrek yapısı (böbrek ultrasonu ve biyopsisi) ve işlevi (serum kreatinin konsantrasyonu ve idrar albümin atılımı) ile ilgili genel olarak mevcut klinik ölçümlerle sınırlıdır. Renal fonksiyonel durumun temel dayanağı olarak kreatinin klirensine [veya glomerüler filtrasyon hızının (GFR) diğer belirteçlerine] dair güven, KBH’da kalan nefronların adaptif hipertrofisinin eşlik ettiği iyi bilinen nefron kaybı süreci tarafından zayıflatılır. Nefronların yaklaşık %50'si işlevsiz hale gelene kadar serum kreatinin konsantrasyonunda bir artış meydana gelmez(1).

Böbrek Hasar Oluşumu

Proksimal Tübüller Hasara Daha Hassastır:

Proksimal tübüler kütle, normal böbreğin hacminin %50'sinden fazlasını oluşturur ve proksimal tübülün büyümesi, erken çocukluk döneminde böbreğin boyutunun artmasından sorumludur. Büyüme hızı glomerüle göre daha hızlıdır. Böbrekler vücut ağırlığının %1'ini oluşturur, ancak toplam vücut oksijen tüketiminin %10'unu kullanırlar. Bu enerji esas olarak proksimal tübül sodyum geri emilimine ayrılmıştır(1).

Distal tübüllerle karşılaştırıldığında, proksimal tübüller, büyük ölçüde, anaerobik glikolitik ATP üretimi için düşük kapasitelerinin ve antioksidan ve antiapoptotik proteinlerin eksikliğinin bir sonucu olarak iskemik ve toksik hasara karşı daha hassastır. Ek olarak, proksimal tübül mitokondriyal toksisiteye karşı özellikle hassastır ve proksimal tübüllerde reaktif oksijen türlerinin üretimi daha fazladır. Proksimal tübüler hasar tek başına bir dizi olaya yol açabilir. Tekrarlayan proksimal tübüler hasarın doza bağlı etkisi, tekrarlayan ABH ataklarının KBH ile sonuçlanmasına yol açar. Proksimal tübül, ABH ve KBH'nın biyolojik belirteçleri için birincil kaynaktır (2).

Kronik böbrek hastalığı (KBH) olan hastalar akut böbrek hasarı (ABH) geliştirmeye yatkındır, çünkü KBH, ABH için bağımsız bir risk faktörüdür:

KBH'li hastalarda ABH tanısı zordur, çünkü bu hastalarda böbrek fonksiyonu bozulmuştur ve ABH sonrası serum kreatinin düzeyindeki yüzde değişiklikler bazal böbrek fonksiyonundan kısmen etkilenmektedir. Kreatinin seviyelerindeki sadece daha büyük mutlak artışlar, mortalite ile bağımsız bir ilişki gösterir. Oysa, KBH'li hastalarda ABH ciddi riskler yaratır(2).

ABH’nın Yeni Tanı Kriterleri Yeni Biyobelirteçlerin Kullanılmasını Gerektirmektedir:

Nefroloji, yoğun bakım ve ilgili uzmanlık alanlarındaki 23 uluslararası uzmandan oluşan bir panel bir konsensüs bildirisi yayınladı: "Klinik çalışmalardan elde edilen mevcut kanıtlar, ABH'nin önlenmesi ve yönetiminde yeni biyobelirteçlerin kullanımını desteklemektedir" (3)

Panel, AKI evreleri 1S, 1B, 2B, 3B için yeni biyobelirteçlerin kullanılmasına karar vermiştir.

AKI'nin Yeni Tanı Kriterleri Yeni Biyobelirteçlerin Kullanılmasını Gerektiriyor

Akut Böbrek Hasarı (ABH) ve Yeni Biyobelirteçlere Olan İhtiyaç(4)

Akut böbrek hasarı (ABH), serum kreatinin değerinin;

  • 48 saat içinde 0,3 mg/dL veya daha fazla artışı veya
  • 7 gün içinde meydana geldiği bilinen veya tahmin edilen, başlangıca göre 1,5 kat veya daha fazla artışı veya
  • 6 saat veya daha uzun bir süre boyunca idrar hacminin 0.5 mL/kg/saat’ten düşük olması

olarak tanımlanır.

Akut böbrek hastalığı ise 90 günden az olduğu düşünülen böbrek hastalığı olarak tanımlanır.

ABH çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir. En yaygın olarak da hemodinamik hasarlara maruz kalınması (örn., yüksek hacimde kan kaybı veya ameliyatlar) veya nefrotoksik farmasötik ajanların (örn., radyografik kontrast maddeler, kemoterapötikler veya antibiyotikler) uygulanmasından sonra ortaya çıkar.

Kanın böbrekler tarafından filtre edilmesi (glomerüler filtrasyon) için kullanılan endojen filtrasyon belirteçleri olan kreatinin veya sistatin C'nin serum veya plazma konsantrasyonlarından veya denklemlerden türetilen “tahmini glomerüler filtrasyon hızı”ndan (“eGFR”) akut böbrek fonksiyonu kaybını tahmin etmek zordur. Çünkü serum konsantrasyonlarındaki değişiklikler ölçülen GFR'deki değişimin gerisindedir. Örneğin, GFR'de ani bir düşüşün ardından, kreatinin serum konsantrasyonu ancak 2-3 gün sonra kararlı duruma döner. GFR'nin sürekli olarak değiştiği (daha yüksek veya daha düşük) durumlarda, GFR'yi serum kreatinin veya sistatin C konsantrasyonlarından tahmin etmek daha da zordur. EGFR, uygun ilaç doz ayarı yapılması ihtiyacı nedeniyle ABH olan hastaların yönetiminde önemlidir. GFR'nin tahmini, eGFR'deki değişim oranının ve başlangıçtaki mutlak değerin bir analizini gerektirir.

Mevcut belirteçlerin sınırlamalarının üstesinden gelmek için, böbrek fonksiyonundaki azalmadan önce böbrek hasarının erken tespiti için yeni biyobelirteçlere ihtiyaç vardır.

ABH biyobelirteçlerinin;

  • Böbrek tübül işlevi için kanıt sağlamaları,
  • ABH etiyolojilerinin ayırıcı tanısını yapabilmeleri ve özellikle prerenal hastalığı akut tübüler nekrozdan ayırmaları,
  • GFR'de azalma yapmayan ancak kötü prognoza işaret eden subklinik ABH'nı gösterebilmeleri

beklenmektedir.

Argeron NephroTesT bu beklentileri karşılayan bir testtir.

Prof. Dr. Abdullah Olgun Argeron NephroTesT ‘i Açıklıyor...

İdrar Trehalaz Aktivitesi

İdrar trehalaz enzimi aktivitesi böbrek hasarının bir göstergesidir. Argeron NephroTesT idrar trehalaz enzimi aktivitesi ölçümü için in vitro diyagnostik (biyokimyasal tıbbi tanı) alanında idrar glukoz ölçümü için kullanılan bütün kitler ile (idrar strip testleri dahil) kullanım için uygundur.

Trehalaz renal proksimal tübüllerde bulunan, 75kDa molekül ağırlığına sahip glikoprotein yapıda bir enzimdir. İdrar trehalaz ölçümü böbrekte oluşan hasar için tarama, tanı ve takipte kullanılabilir(5,6) . Örneğin diyabetin erken dönemlerinde, proteinüri ve glukozüri negatifken bile kontrol grubuna göre trehalaz aktivitesinin yüksek olduğu bildirilmiştir (7). Kurşun ve kadmiyum gibi bazı çevresel toksinler ile ve ampisilin ve tobramisin gibi ilaçlara bağlı böbrek hasarını erken gösterebilir (8-11). Ayrıca kronik glomerüler hastalık ve özellikle nefrotik sendromda da idrarda trehalaz aktivite artışı bildirilmiştir (12).

Diyabet ve ABH(13)

Diyabette Akut Böbrek Hasarı:

Albuminüri gelişimi diyabetik böbrek hastalığının (DBH) doğal seyri olarak kabul edilse de, artan kanıtlar hastalığın -belirgin tübülointerstisyel hasar ve belirgin glomerülopati olmaksızın da- fibrozis ile karakterize albuminürik olmayan DBH (AO-DBH) olarak ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Diyabetik hastalar akut böbrek hasarına (ABH) daha duyarlıdır ve ABH'nı takiben böbrek tübüllerinin uyumsuz onarımı diyabetik hastalarda diyabetik olmayan hastalardan daha sık görülür. ABH’ndan KBH’na dönüşümün artışının da AO-DBH’nın ortaya çıkmasında önemli bir katkısı olabilir (Lee 2022).

Gebelik(14)

Normal Gebelikte, Gebeliğe Bağlı Ödemde ve Gebelik Toksemisinde (Zehirlenmesinde) Böbrekte Tübüler Hasar Oluşabilir ve Bu Durum İdrar Trehalaz Aktivitesi Ölçümü İle Tespit Edilebilir:

Normal gebeliğin bile tübüler disfonksiyona yol açtığı bildirilmiştir. Gebeliğin birinci, ikinci ve üçüncü trimesterlerinde idrar trehalaz aktivitesinin kontrollere göre belirgin şekilde arttığı (p<0.01) gösterilmiştir. İdrar trehalaz aktivitesi doğum sonrası 5. günde birinci trimester düzeyine gerilemiş, 30. günde ise normal değerlere dönmüştür. (14)

Gebelik ödemi ve gebelik toksemisinde (zehirlenmesinde) de tübüler hasar oluştuğu tespit edilmiştir. Ödem aşamasında belirgin bir glomerüler hasar yokken bile tübüler hasar meydana gelebildiği bildirilmiştir. Hafif toksemide (ödem: haftada 0,5 kg'dan fazla vücut ağırlığı artışı) idrar trehalaz aktivitesi, normal gebelikle (haftada 0,5 kg'dan az vücut ağırlığı artışı) karşılaştırıldığında önemli ölçüde artmıştır (p<0,02); ancak idrar albumin düzeyi ödem ile önemli ölçüde değişmemiştir. Gebelik toksemisinde, gebeliğin üçüncü trimesterine kıyasla önemli ölçüde yüksek üriner trehalaz aktivitesi ölçülmüştür. Şiddetli toksemide üriner trehalaz aktivitesi, hafif toksemiye göre önemli ölçüde daha yüksek bulunmuştur. Doğum sonrası 5. ve 30. günlerde 3. trimestere göre önemli ölçüde daha düşük trehalaz aktivitesi bulunmuş olup; 5. gün idrar trehalaz aktivitesi azalmış olmakla birlikte, yine de önemli ölçüde yüksek olarak bildirilmiştir.(15)

Argeron Nephro Test Böbrek Hasarı Tespiti
Amaç

Testin öncelikli amacı, idrarda glukoz ölçümü için kullanılan kitlerin (idrar stripleri dahil), idrar trehalaz aktivitesi ölçümü için de kullanılmasını sağlamaktır. İdrarda trehalaz ölçümünün aksine idrar glukoz ölçümü dünyadaki neredeyse bütün tıbbi tanı laboratuvarlarında yapılan rutin bir ölçümdür. Bu çok yaygın kullanılan idrar glukoz ölçümlerinin idrar trehalaz aktivitesi ölçümü için de kullanılmasını sağlar.

Tarama, tanı ve takip

Böbrek hasarının taranması; tanısının erken, hızlı, yaygın ve ekonomik olarak konulması ve takibine yardımcı olur.

Erken teşhis sayesinde önlem alma fırsatı sunar

Böbrek hasarının çok erken dönemde teşhis edilmesi sayesinde hasara sebep olan faktörün ortadan kaldırılması veya erken tedavi ile hasarın ilerlemesi önlenebilir.

BÖBREK HASARININ ERKEN TESPİTİ ÇOK ÖNEMLİDİR

Böbrekteki hasarın erken tespiti

Argeron NephroTesT trehalaz testi böbrekteki akut hasarın erken teşhisine imkan sağlayarak bu konuda çok ihtiyaç duyulan yaygın bir test ihtiyacını giderebilir. Erken teşhis sağlık harcamalarının azaltılmasına da çok katkı sağlar.

Böbrek hasarı yaygın bir sorundur

Ayaktan ve yatan hastalarda böbrek hasarı çok yaygın bir sorundur. Birçok ilacın yan etkisi olarak veya birçok hastalığın komplikasyonu olarak böbrek hasarı oluşabilir. Hasar tespiti için kullanılan mevcut testlerin çok sayıda kısıtı mevcuttur.

Zamanında Müdahale İçin Erken Tespit

Böbrek hasarına yol açan birçok risk faktörü bilinmektedir. Ancak hasarın tama olarak ne zaman çıkabileceğini öngörmek zordur. Bu nedenle erken teşhiste kullanılabilecek yaygın test yöntemlerine ihtiyaç çok fazladır.

BAZI ÖRNEK KLİNİK DURUMLAR
  • Nefrotoksik ilaç kullanımı
  • Kalp hastalığı
  • Toksinlere maruz kalma
  • Aşırı sıvı kaybı
  • Kanama
  • Diyabet
  • Cerrahi
  • Gebelik
Nephro Test Böbrek Yetmezliği

Referanslar

1Chevalier RL. The proximal tubule is the primary target of injury and progression of kidney disease: role of the glomerulotubular junction. Am J Physiol Renal Physiol. 2016 Jul 1;311(1):F145-61.
2Kellum, J.A., Romagnani, P., Ashuntantang, G. et al. Acute kidney injury. Nat Rev Dis Primers 7, 52 (2021).
3Ostermann M, Zarbock A, Goldstein S, Kashani K, Macedo E, Murugan R, Bell M, Forni L, Guzzi L, Joannidis M, Kane-Gill SL, Legrand M, Mehta R, Murray PT, Pickkers P, Plebani M, Prowle J, Ricci Z, Rimmelé T, Rosner M, Shaw AD, Kellum JA, Ronco C. Recommendations on Acute Kidney Injury Biomarkers From the Acute Disease Quality Initiative Consensus Conference: A Consensus Statement. JAMA Netw Open. 2020 Oct 1;3(10):e2019209.
4 William Clarke PhD (editor), Mark Marzinke (editor) - Contemporary Practice in Clinical Chemistry (2020, Academic Press)
5 Ishihara R, Taketani S, Sasai-Takedatsu M, Adachi Y, Kino M, Furuya A, Hanai N, Tokunaga R, Kobayashi Y. ELISA for urinary trehalase with monoclonal antibodies: a technique for assessment of renal tubular damage. Clin Chem. 2000 May;46(5):636-43.
6 Sasai-Takedatsu M, Taketani S, Nagata N, Furukawa T, Tokunaga R, Kojima T, Kobayashi Y. Human trehalase: characterization, localization, and its increase in urine by renal proximal tubular damage. Nephron. 1996;73(2):179-85. doi: 10.1159/000189037.
7 Nakano M, Iguchi A, Kurimoto H, Sakamoto N. Elevation of Urinary Trehalase and Maltase Activities with Maturity-Onset Diabetes Mellitus. Journal of Clinical Biochemistry and Nutrition, 1987; 3(2):125-133. https://doi.org/10.3164/jcbn.3.125.
8 Skoczyńska A, Martynowicz H, Poreba R, Antonowicz-Juchniewicz J, Sieradzki A, Andrzejak R. Stezenie trehalazy w moczu jako wskaźnik dysfunkcji nerek osób zawodowo narazonych na działanie ołowiu [Urinary trehalase activity as an indicator of renal dysfunction in lead smelters]. Med Pr. 2001;52(4):247-52.
9 Nakano M, Aoshima K, Katoh T, Teranishi H, Kasuya M. Urinary trehalase activity and renal brush-border damage in inhabitants of a cadmium-polluted area (Jinzu River basin). Toxicol Lett. 1986 Dec;34(2-3):159-66. doi: 10.1016/0378-4274(86)90206-7.
10 Iwata K, Katoh T, Morikawa Y, Aoshima K, Nishijo M, Teranishi H, Kasuya M. Urinary trehalase activity as an indicator of kidney injury due to environmental cadmium exposure. Arch Toxicol. 1988;62(6):435-9. doi: 10.1007/BF00288346. PMID: 3074746
11 Sasai-Takedatsu M, Kojima T, Taketani S, Ono A, Kitamura N, Kobayashi Y. Urinary trehalase activity is a useful marker of renal proximal tubular damage in newborn infants. Nephron. 1995;70(4):443-8. doi: 10.1159/000188643.
12 Niwa T, Katsuzaki T, Yazawa T, Tatemichi N, Emoto Y, Miyazaki T, Maeda K. Urinary trehalase activity in chronic glomerulonephritis. Nephron. 1993;63(4):423-8. doi: 10.1159/000187246.
13Lee K, He JC. AKI-to-CKD transition is a potential mechanism for non-albuminuric diabetic kidney disease. Fac Rev. 2022 Jul 28;11:21.
14Higuchi K, Asai M, Suzuki M, Noguchi M, Ishihara M, Nakano M. [Urinary trehalase activity during normal pregnancy: tubular dysfunctions].Nihon Sanka Fujinka Gakkai Zasshi. 1986 Nov;38(11):2045-9.
15Higuchi K. [Tubular damage in toxemia of pregnancy using urinary trehalase as a marker]. Nihon Sanka Fujinka Gakkai Zasshi. 1987 Apr;39(4):655-62.

İletişim

Adres

Altınkale Mah. Akdeniz Bulvarı No:191 Döşemealtı 07190 Antalya / Türkiye